Okalipto Yolculuga Dair

Yolculuğa Dair

İnişler ve Çıkışlar

19 Eylül 2024

Bildiklerimizi ve değerlerimizi sorguladığımız talihsiz bir dönem daha…

Hayatın olağan akışını olduğu gibi kabul etmenin zor olduğu zamanlar. Kendimizi ne kadar geliştirsek de artık çok şeyin “farkındayız” “kabuldeyiz” desek de, hayat bizi sınayacağı alanlar konusunda oldukça yaratıcı

Böyle dönemlerde iş rutinimizdeki faaliyetler bir süre anlamını yitirebiliyor. Ya da kendimizi tanımlayamadığımız bir duygu durumunda buluyoruz. Negatife maruz kalmamaya gayret göstersek de günümüzün yoğun iletişim ağı bir yerden bizi ve duygularımızı yakalıyor.

Toplumu etkileyen olumsuzlukların gündem yoğunluğu, şirketlere de doğrudan ve dolaylı olarak yansıyor. Gerek çalışanların motivasyonu gerekse müşteri, iş ortakları gibi paydaşların yaklaşımı gibi gözardı edilmemesi gereken birçok alan var.

Yöneticilerin işi ise böyle zamanlarda biraz daha zorlaşıyor. Hatta bu dönemleri liderlik gereksiniminin en fazla açığa çıktığı zamanlar olarak da tanımlayabiliriz. 👥

Tabi ki evrensel yasalara göre her inişin bir çıkışı var. Kritik olan bu inişte, doğru tabirle “çakılmadan” ya da hasar almadan çıkış aşamasına geçebilmek. Böylesi durumlar yöneticilerin liderlik ve dayanıklılık kaslarını güçlendirebildiği fırsatlar olarak da değerlendirilebilir.

Bunun için bir yöneticinin el çantasında ona yardımcı olacak birkaç madde paylaşmak istiyorum;

  • Duygulara Değer Vermek: Yaşanan olumsuz durumların duygusal çıktıları herkese farklı yansıyacaktır. Bazı çalışanların daha kolay başa çıkabilirken bazı çalışanların daha fazla etkilenmeleri normaldir. Robotlarla çalışmıyorsunuz
  • Açık ve Şeffaf İletişim: Olumsuzlukları yok saymak karşılıklı açık iletişimi engelleyecek, dolayısıyla duyguların bastırılmasına neden olacaktır. Yargılamadan paylaşılmak istenen duygulara alan tanınması, çalışanların olumsuz havadan daha kolay güncele dönmesini sağlayacaktır.
  • Esneklik: Sorumlulukların doğru belirlendiği ortamlarda çalışanların kendi zamanlamaları ile sonuç üretmeleri verimli sonuçları ortaya çıkarır. Sıra dışı durumlarda çalışanlara güvenmek, onu motive edecek esnek bir çalışma yapısı konusunda özgür olduğunu hissettirmek çalışanın kuruma bağlılığını da destekleyecektir.
  • Stres Yönetimine Destek Programları: Birçok çalışan olumsuzluğun yarattığı isteksizliği ve stresi nasıl yöneteceği bilse de bunu hayata geçirmek konusunda gücü kendinden bulamaz. Bilinen yöntemler bile olsa bunları hatırlamak, minik workshoplarla aktif hayata dahil etmek, özellikle böyle zamanlarda bu yöntemleri kalıcı hale getirebilir. Doğru zamanda ihtiyaca yönelik sunulan çözümler sıradan zamanlarda sunulan çözümlerden kesinlikle daha etkili olacaktır.
  • Yaklaşım ile İlham Olmak: Bir yönetici olarak kendi duygularınızı nasıl yönettiğinizi yansıtmanız, hatta paylaşmanız çalışanlara ilham olacaktır.
Safiye Tutum Safiye Tutum