Yolculuğa Dair

Bazı İnşaatlar Derin Kazı Gerektirir

Hayal ettiğiniz bina ne kadar büyükse, temele yaratacağı yük o kadar ağır olur. Bu yüzden iyi malzeme, iyi mühendislik, bilim ve etik birlikte hareket etmek zorundadır. Aynı, emek verip büyütmeye başladığınız şirketiniz gibi.

Eğer temeli atmakta acele ettiyseniz, hatta hiç atmadan tuğlaları dizmeye kalktıysanız işiniz çok zor. Sürekli yıkılıp yapılan duvarlar, bir bakmışsınız işinizin kendisi haline gelmiş. Başta yük fazla olmadığı için zorlanmamışsınız. Ne zamanki büyük bir hevesle katları çıkmaya başladınız, işte o zaman binanın kolonları titremeye başlamış.

Siz, para kazanmaya odaklanmak yerine sadece binayı ayakta tutmaya çalışan, yorgun, bıkkın, hevessiz biri olup çıkmışsınız. Arada bazı duvarlara cam da giydirmişsiniz ama çöküşü geciktirememişsiniz.

Bir de zaman var tabii. Asıl büyük sermaye… O da akıp gitmiş. Halbuki zaman kaybetmemek için temelle uğraşmamıştınız. Temel yok, bina yok, zaman da yok.

Ne kadar tanıdık bir senaryo değil mi?
Bu platformda ya da farklı mecralarda benzer hikayeleri o kadar çok okuyor ve görüyoruz ki… Ama hiç bitmiyor. Tüm farkındalığa rağmen aynı hatalar yapılmaya devam ediyor. Hem de çok büyük bedeller ödenerek.

Ben bu konuda, insanoğlunun doğuştan gelen ve özellikle kendi kararlarının doğruluğuna duyduğu umarsız güvenin bir sonucu olduğuna inanıyorum.
Hayal ettiğimiz sonuca nasıl bir yoldan gideceğimizi biliyorsak ya da gözlemlediysek, başarmış kadar kendimize inanabiliyoruz. Belki de, gerçekleşmemiş bir durumla ilgili olumsuzu düşünmektense hayale odaklanmak daha iyi geliyor.

Çok insani bir durum… Ancak gerçekçi değil. Hayal ettiğimiz sonuçlar ancak sabırlı, odaklı, özenli, akılcı ve çok çalışmanın sonucunda ortaya çıkıyor.

“Böyle başlarsanız sorun olur, kesin bilgi… yaşanmışı var. Birine mi danışsanız?”
— “Hayır, o iş öyle değil, bu farklı, ben biliyorum. Biz onlar gibi değiliz, olmayız da… Hem biz vakit kaybetmeyelim.”
— “Ama…”
— “Yok yok sen merak etme, konu bende.”
— “Hmm, peki.”

Maalesef çoğu durumda 1-2 sene sonra:
— “Yeni şirket nasıl gidiyor?”
— “…”
— “Hayırlısı olsun.”

Acele işe şeytan karışmasın.
Geç olsun, güç olmasın, sağlam olsun. Ama rehavet de çökmesin.
Sizi en baştaki hayale taşısın…