Bir insan değişir, dünya değişir…

Her insan dünyaya sadece kendine ait olan eşsiz özellikler bütünüyle gelir. Bu özelliklerin bir kısmı zaman içinde geri çekilir, bir kısmı da kişinin eşsiz hayatını inşa eden araçlar olarak öne çıkar. Yaşam sürecinde bu öne çıkan özellikler aile, kültür, eğitim gibi etkilerle şekillenerek kişinin bugünkü varlığını oluşturur.

Ancak bu geride kalan özelliklerin bir kısmı mevcut potansiyelin yeterince kullanılmaması anlamına da gelir. Bunu bazen iletişimde, bazen duygularda, bazen de hareketlerde bizi yoran ve sınırlayan durumlar olarak görürüz. Öyleyse kalıcı çözüm yine insanın kendi içindeki kaynakları yeniden fark etmesi ve bununla çalışmasıyla gerçekleşecektir.

Koçluk, danışana kendine ait yolda, yolu aydınlatan bir fenerle eşlik etmektir. Fenerin ışığı ise güçlü ve cesur sorulardan oluşur.

Yol danışanın kendi yoludur ve o yolda olanlar, buldukları ve hatta üstüne bastıkları hepsi danışanındır. Danışan, kendine ait olanı samimi ve yargıdan uzak bir eşlikçi ile bulur ve o güne ait ideal kombinasyonunu özgürce oluşturur.

Koç bir danışman değildir. Kişinin yolunu ondan iyi bilemez. Danışman gibi yol göstermez, sadece aydınlatır. İşte bu sebeple sonuçlar daha kalıcı ve fark yaratıcıdır.

Öyleyse; Yolun ve yolculuğun farkına varıp, aydınlatmamıza hazır mısınız?